kadın sitesi kadınca örgü dantel

Rahim Ağzı (Serviks) Kanseri

Serviks kanseriyle ilişkili etkenler
Cinsel etkinlik: Cinsel etkinlik, serviks, kanseri nedenleri arasında ana etkenlerden biri olarak görünmektedir. Bakireler arasında serviks kanseri sıklığı çok düşüktür ve en sık görüldüğü grup, değişik eşlerle ve çok sık cinsel ilişki kuran kadınlardır (serviks kanseri fahişelerde yaygındır). Cinsel etkinliğe ergenlik çağında başlayan kadınlarda da sık görülür.
Cinsel etkinliğin nasıl olup da serviks kanserine neden olabildiğinin olası bir açıklaması vardır. Serviksi çevreleyen hücrelerin en yaralanabilir olduğu dönem, ergenlik dönemi ve ilk gebelik sırasıdır ve bu dönemde sık cinsel ilişkinin kanserin gelişmesini başlattığı düşünülmektedir. Buradan da, menide, (sperm) serviksi çevreleyen hücreler üstünde etki eden ve sessiz bir dönemin sonunda kanserli olmalarına neden olan, kanserojen bir madde bulunabileceği sonucu çıkartılmaktadır. Serviksi çevreleyen hücreler çok özel bir doğadadır. Spermleri ve meniyi oluşturan öteki şeyleri yutma özelliğine sahiptirler. Bir kez spermler ve kimyasal maddeler bu hücrelerin içine girince, doğalarının değişmesine ve kanserli olmalarına neden olabilirler. Başlatıcı aşama başladıktan sonra, çoğu kez yıllarca süren sessiz bir dönem vardır. Bu dönemde öteki etkenler de kanserin gelişmesine yardım edebilirler.

Serviks kanserinde risk grupları
Uzmanların, çevre etkenlerinin başka birçok kanser tipinde olduğu gibi bunda da birincil öneme sahip olduğuna inanmalarına karşın, yaşam biçimlerindeki özgün etkenler henüz serviks kanseri nedenleri olarak tanınmamışlardır. Bununla birlikte, değişik gruplardan kadınlardaki serviks kanseri oranları üstüne yapılan çalışmalar, kimi yararlı ipuçları vermiştir. Serviks kanseri oranının kimi kadınlarda daha düşük, kimi kadınlardaysa çok daha yüksek olduğunu biliyoruz.
Serviks kanserinin belirtileri
Çoğu kez belirtisiz olan preinvaziv kansere benzemeyen bir biçimde, gerçek serviks kanseri, vajinanın bir spekulumla doğrudan incelenmesi sırasında, serviksin kendisinin bir ülserasycnu ya da büyümesi olarak görülebilir genellikle. Şimdiye dek bilinen en erken belirti, adetler arasında kanama, ilişkiden sonra kanama ya da menopoz sonrası kanamadır. Kan  genellikle serviksteki ülserden gelir. Oldukça sık olarak, ülser ya da büyüyen kitle enfekte olur ve bu da, vajinadan saldırgan bir akıntıya neden olur.

Serviks kanseri gelişmesini önlemenin yolu var mıdır?

Serviks kanserini önlemede en önemli nokta düzenli servikal smear testi yaptırmaktır. Tıp çalışmaları, şifa şansını artırmanın tek yolunun tanının erken tanı konulması olduğunu göstermiştir. Şifa, doktorunuzu ilk gördüğünüzde, kanserin ne derecede olduğuna bağlıdır. Eğer bir jinekoloji ya da doğum öncesi kontrolüne gidiyorsanız rutin olarak servikal smear yaptırmalısınız. Ergenliğin erken dönemlerinde cinsel ilişki kurmanın ve birçok değişik eşle yatmanın sa­kıncaları konusunda uyararak, kızlarınıza da yardımcı olabilirsiniz.

Serviks kanserinin tedavisi:

Serviksin invaziv kanserinde iki tedavi biçimi Icerrahi ve radyoterapi) eş derecede iyi sonuçlar vermişlerdir ve değişik tıp merkezleri ya birini ya da ikisini birden kullanmayı yeğlemektedir. Genellikle seçilecek tedavi biçimi, hastalığın içinde bulunduğu evre­ce bağlıdır. Örneğin 4. ve 5. evrelerde cerrahi girişim hastalığın gelişimini durduramayacağından, tek başı­na palyatif (geçici olarak rahatlatıcı) radyoterapi uy­gulanabilir.

Bununla birlikte, sonuçlar genellikle iyidir. Has­talık invaziv döneme geçmiş olsa bile, cerrahi, radyo­terapi ya da her ikisi birlikte kullanılarak denetim al­tına alınması ve geri döndürülmesi olasılığı, özellik­le eğer 1. ya da 2. evrede yakalanmışsa, yüksektir.

Birinci evredeki kanserlerin yüzde 90’ı, cerrahiden sonra, beş yıl içinde şifaya kavuşurlar. Aynı olaylar­da radyoterapi kullanılacak olursa, tedavinin başla­masından 5 yıl sonra, yüzde 86’sı şifa bulacaktır.

Cerrahi tedavi: Bu, hemen her zaman oldukça geniştir ve rahim, yumurtalıklar, fallop boruları, vaji-nanın üst yarısı ve pelvis içindeki belirli kas ve bez­lerin çıkarılmasını içine alır. Histerektominin (rahmin çıkarılması) etkileri daha sonra tartışılacaktır. Buna ek olarak, anormal hücrelerin ortadan kaldırılmasın­da, dokuyu yıkıntıya uğratmak için yoğun ısının kul­lanıldığı elektrokoagülasyonun yanı sıra kriyosurgery (dondurma) da uygulanabilir.

Radyoterapi: Serviks kanseri olaylarının yarısın­da, seçilen tedavi budur. Amaç kanserin merkezine ölümcül bir radyasyon dozu vermek, ama aynı za­ manda öbür alanlara yayılan büyümeleri de tedavi et­mektir.

Eğer bende serviks kanseri varsa, histerektomi yapılması zorunlu mudur?

Eğer preinvaziv durumdaysa, yanıt hayırdır. Ge­ne de, insitu kanserin tedavisi değişik tıp merkezle­rinde değişiktir. Kimi doktorlar, insitu kanserlerin bü­yük çoğunluğunun sonuçta invaziv kansere dönüşe­ceğine inandıklarından, köktenci bir yaklaşım benim­serler. Bu yüzden de, total histerektominin (rahmin tümünün çıkartılması) seçilmesi gereken tedavi oldu­ğunu düşünürler. Öte yandan, eğer mikroskopik in­celemeler, koni biyopsinin kanseri tümüyle çıkarttığı­nı gösterirse, hastanın düzenli olarak smearlerle iz­lenmesi önkoşuluyla, daha ileri tedavilerden vazgeçile­bilir. Tutucu bir yaklaşıma sahip öbür birtakım tıp merkezlerindeyse, çok az sayıda hastaya histerektomi uygulanır. Büyük çoğunluğunda koni biyopsi, yeniden biyopsileri ve düzenli smear testleri uygulamaktadır.

Tam şifa bulma olasılığım nedir?

Serviksteki habis hastalığın şifaya kavuşturulma­sı olasılığı büyük ölçüde size bağlıdır. Hiç sektirme­den yıllık servikal smear testinizi yaptırmalısınız, ve eğer preinvaziv bir evrede yakalanırsa hastalık, ”< 100 şifa sağlanmaması için kesinlikle hiçbir neden yoktur. Evre I’de bile yüzde 90’lık şifa şansı oldukça yüksektir. Bu yüzden de eğer kendi sağlığınızın ve hastalığın gelişmesini önlemenin kişisel sorumlulu­ğunu üzerinize alırsanız, serviks kanserinizden kork­manıza neden yoktur. Yaptırdığınız smear testi pozi­tif çıksa ve kanser hücrelerinin varlığını gösterse bi­le, bir önceki negatif sonuçlu test en fazla on iki ay önce yapılmış olabileceğinden, kanser büyük olasılık­la hâlâ preinvaziv dönemde olacaktır. Sizde kanser çıkması yüzünden umutsuzluğa kapılmanız kesinlikle anlamsızdır. Kadın hastalıkları uzmanınızla tüm yön­lerini tartışın, tüm tedavi yöntemlerini öğrenin. Uz­man tııızla işbirliği yapın ve tedaviye olumlu bir tutumla yaklaşın. Cerrahın ilgisini ve önerilerini ka­bul edin ve uzun, sağlıklı ve mutlu bir yaşam umun.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.